Maç öncesinde eminim çoğumuzun aklında aynı sorular vardı:
Tribün dolulukları nasıl olacak?
Yönetimin istifa sesleri ne andan itibaren duyulacak?
Hem takımda hem de taraftarda manevi, fiziki ve fiziki bütünlük ne durumda?
Maçtan kısa bir süre önce açıklanan kongre tarihi değişikliği…
Stadyuma girdiğimde tam bir cumhuriyet coşkusuyla karşılaştım. Stadın tamamı bayraklarla süslendi ve içimin ısındığını hissettim. Gerçekten kendimi evimde hissettim.
Tabii maç başlamadan önce yönetimin istifa tezahüratlarını duyduk.
Uzun bir aradan sonra oyuncuların da düdük çaldığı maçın başlangıcı oldu.
Beşiktaş taraftarı ile Beşiktaş arasında çok net bir ayrım olduğunu ortaya koyuyor.
Tribünler aralıklarla Beşiktaş’ı kucaklıyor.
Maç tereddütlü bir can sıkıntısıyla başladı. 24. ve 25. dakikalarda en net gol fırsatları arka arkaya kaçırıldı. 30. dakikada Gökhan İnler kenarda ısınıyordu! Nasıl?
Ghezzal’in yaralandığını söylemeye bile gerek yok. Yerine Yakup Arda getirildi.
41. dakikada deplasman tribünleriyle İzmir marşının söylenmesi mutlaka hatırlamam gereken anlardan biriydi.
Hem Beşiktaş gol atamadı, hem de Gaziantep gol atamadı derken; Seni kandırmayacağım, 52. dakika geçti, elimde çayım var ve başka şeyler düşünüyorum… Maçtan sıkıldım…
O dönemde oyuncu değişikliği var mı diye düşünürken buldum kendimi. Ben de baktım…
Onur’a protesto ve tepki yağıyor, hayranlar ikiye bölünüyor…
Sizce Rosier’den Onur yeterli mi?
Salih’in golü attıktan sonra oyundan çıkması doğru muydu?
Cenk, stresin arttığı atmosferde nefes aldı. Golü attı ve uzun zamandır yaşanmamış bir tatil havası yaşandı…
2. gol Cenk Tosun’un anonsu ile kutlandı
Tabii yönetim istifa şeklinde mühürlendi.
Bu arada size sahadan bir haber vermek isterim. Benim izlediğim yer olan güney tribünün (eski dış mekan) hemen önünde futbolcular ısınıyor.
Rebic, oyuncu değişikliği için kenara gelen kişiyle göz teması kurmuyor, göz teması kurmazsa oyuna girmeyecek gibi görünüyor…
81. dakikadan sonra protesto edildiği için stattan oyuncu değişikliği sesi duyamadım.
86’da kadroyu yalnız bırakana…
Son olarak Burak Yılmaz’dan bahsedeyim. Şık kombinlerinin hafifliğinden bahsetmek isterdim ama bu üç noktaya tüm varlığıyla ihtiyacı olduğu aşikardı.
Alkışları doyasıya toplayamadan, yönetimin stadyumun ses sistemini zorlayan hamleleri bu teselli ödülünü mahvetti.
Tribünlerin ve istifayı isteyen kalabalığın 90 dakika süren irade açıklaması, Beşiktaş yönetimi açısından “ihanet” bile olabilir.
Acele konuşma konusundaki tereddütün seçimlere de yansıyacağını umuyorum.
X
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarlarının özgün fikirleri olup, Onedio’nun yayın politikalarını yansıtmayabilir. ©Onedio
